Nöral Terapi
Klasik tedavi yöntemleriyle tedavi edemediğimiz pek çok rahatsızlığın altında otonomik sinir sisteminin fonksiyon bozuklukları yatmaktadır.Otonom sinir sistemi, her hücreye ulaşan, her hücrenin bilgisini tüm vücuda anında ulaştıran ve çalışmalarını kontrol eden bir biyoelektriksel ağdır. Bir insandaki bu ağı ucuca eklediğimizi varsayarsak dünyanın etrafını 12 defa dolaşabilir uzunluktadır. Bu ağdaki bozukluklar tüm hastalıklarımızın temelini oluşturur.
Bozucu alanlar fiziksel ve ruhsal travma sonrası ortaya çıkabilirler. Bu travmalara örnek olarak ameliyat sonrası yara izleri veya bir yakınını kaybetmeyi örnek olarak verebiliriz.
Otonom sinir sistemi bu bozucu alanlara tepki göstererek, vücudun uzak bölgelerinde rahatsızlık yaratabilir. Örneğin bir sezeryan yarası uzun süren bel ağrısının kaynağı olabilir.
Cerrahi girişim ve ilaç kullanan hastaların önemli bir bölümünde bozucu alanlar bulunabilir. Bu nedenle bu alanlar otonom sinir sistemi ile ilgili birçok ağrılı sendromda aranmalıdır.
Nöralterapi, otonom sinir sistemine etki ederek vücudun iç dengesine kavuşmasını sağlayan lokal (bölgesel) bir enjeksiyon yöntemidir. Aynı zamanda vücudun tamir sistemlerini de harekete geçirerek bedenin kendi kendisini tedavi etmesine izin verir. Bu nedenle de etkileri kalıcıdır.
Nöralterapi, çocuk ve yaşlılar dahil olmak üzere her yaşta hastaya uygulanabilir. Tansiyon, şeker, kalp vb. gibi hastalıklar ve hastanın kullandığı ilaçlar tedaviye engel değildir. Sadece kortizon kullanan hastalarda vücut tümden baskılandığı için etkinliği azalır. Kanı sulandırıcı coumadin kullananlarda ise bazı uygulamalarda dikkatli davranılır.
Doğal bir tedavi olarak kabul edilen Nöralterapi ilaç tedavisi değildir. İğnelerdeki kısa etkili lokalanestezik maddenin anestezik etkisinden değil, otonom sinir sistemi üzerinde oluşturduğu uyarıdan faydalanılır. İğne cilde yapılır yapılmaz bu uyarı sinir ağında yayılır ve eskiden kalmış sinir hasarlarının hepsi biyoelektriksel olarak düzeltilir.
Seyreltilmiş prokain veya lidokain (lokal anestezik) kullanılır. Ağrılı bölgeler, omurga zinciri ve hastalığı ortaya çıkaran bozucu alanlara uygulama yapılır.
Bu tedavinin amacı bozucu alanların hücresel düzeyde sebep olduğu düzensizliği normal bir şekilde çalışmak üzere yeniden düzenlemektir. Tedavi etkisi lokalanezteziğin beklenen etkisinden uzun sürer ve tekrarlayan tedaviler bozucu alanın etkisini ortadan kaldırarak iyileşmeyi sağlar.
-
•Migren ve baş ağrılarını tedavisi
-
•Boyun, sırt ve bel ağrıları gibi kas kökenli ağrıların tedavisi
-
•Bel ve boyun fıtıklarında ağrının giderilmesi
-
•Eklem hastalıkları (menisküs yırtılması, eklem içindeki sıvının azaltılması, sporcu yaralanmaları
-
•Sinir basısına bağlı oluşan ağrıların tedavisi
-
•Romatizmal hastalıkların tedavisi
-
•Allerjik astım ve allerjikrinit gibi allerjik kökenli hastalıkların tedavisi (bağışıklık sistemindeki denge bozukluğu)
-
•Tiroid hastalıklarının tedavisi
-
•Menapoz sıkıntılarının giderilmesi
-
•Adet düzensizlikleri ve şiddetli adet sancılarının tedavisi
-
•Hormonal bozukluğa bağlı üreme sorunları
-
•Kronik tonsillit (geçmeyen boğaz iltihabı) tedavisi
-
•Kronik sinüzit tedavisi
-
•Fibromyalji (yaygın kas ağrıları), devamlı yorgunluk hissi ve halsizlik tedavisi
-
•Depresyon ve panik atak gibi ruhsal hastalıkların tedavisi
-
•Kronik kabızlık tedavisi
-
•Bağırsak hastalıklarını tedavisi (irrtabl kolon sendromu, ülseratif kolit ve crohn)
-
•Yüz felci tedavisi
-
•Trigeminal nevralji tedavisi
-
•Spor yaralanmaları tedavisi
-
•Vücudun toksinlerden arındırılması
-
•Anti-aging (yaşlanmanın önlenmesi)
Nöralterapi batı ülkelerinde yaklaşık 100 senedir uygulanan bir tedavi yöntemi olup kullanılan lokalanestezikler ısırgan otu ve acı bademden elde edildiğinden doğal bir tedavi yöntemidir ve bu maddelere alerjisi olanlarda alerjik reaksiyona yol açabilmesi dışında herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır.
Nöralterapi uyarı-uyum tedavisidir. Haftada 2 veya 3 seans uygulanır.Tedavi seansları her hastada farklıdır. Bunun sebebide geçirilen hastalığın şiddeti, vücutta bulunan bozucu alanların sayıca fazla olması ve hastaların iyileşme kabiliyetlerinin farklı olmasındandır.